Anne-Babalara İmani Tavsiyeler

- ÇEVRECİ OL
- Çevreci olmak İslami bir değerdir: insanlar çevrenin, doğanın koruyucusu olarak yaratılmışlardır.
- İsraf etme
- Gübre üret
- Etrafındaki canlı cansız her şeyi koru
- Kullanımı azalt, tekrar kullan ve geri dönüşümünü sağla
- Çocuklarına nasıl çevreci olunacağını öğret
- Çocuklarına hayata değer vermelerini öğret (mesela bitkileri eğlence için zarar vermemesi gerektiğini anlat)
- Dışarıda / doğada, tabiat ile vakit geçir
- Dışarıdaki oyun alanlarında, parklarda
- Yürüyüş yaparak
- Büyük yeşil alanlara giderek
- Bisiklet ve kaykaya binerek
- Spor yaparak
- Balık tutarak
- Hayvanat bahçesi, akvaryum gibi yerleri ziyaret ederek
- Bahçede veya balkonda sebze-meyve yetiştirerek (çocuklar buna bayılıyorlar)
- Yüzmeye giderek
- Suni mekânlardan uzak durun
- Örneğin: Alışveriş merkezleri
- SADECE en sağlıklı gıdayı yiyin.
- İnsanoğlu ne yerse odur, eğer çocuklarınızı seviyorsanız onları abur cuburla beslemeyin.
- Gıdalardaki BÜTÜN renklendirici ve kimyasal maddeler çocuklarınızı ileride hasta edecektir.
- Çocuklarınızı onlara ÖZEL, LEZZETLİ ve ÇEKİCİ gıdalar sunarak cezbedin.
- “Süprizzz, bugün benim küçük meleğime bir sürpriz hazırladım çünkü onu çok seviyorum” diyerek parlak kırmızı bir elma uzatabilirsiniz.
- Eğer çocuklara rüşvet olarak sağlıksız abur cubur sunarsanız (mesela, ağlamazsan sana şekerleme vereceğim, gibi) onları ileride de ödülün bu olduğuna şartlarsınız.
- Evde sağlıksız atıştırmalıklar bulundurmayın.
- Eve hiç almamak en iyisidir.
- Eve almadığınız zaman, “lolipop istiyorum ” diye sorduklarında – “EVDE YOK” diye cevap vermek daha kolaydır.
- Bu kadar…
- Çok fazla oyuncak almayın
- Örneğin hiçbir çocuğun 5 tane oyuncak bebeğe, 8 tane kamyona veya 10 tane yapboza ihtiyacı yoktur.
- Sahip oldukları şeyi takdir etmezler.
- Büyüdüklerinde maddi ihtiyaçlarını karşılamak zorlaşır.
- Kendinizi araba kullanırken düşünün: 60 km hız ile giderken hızınızı 80 km’ye çıkarmak size hızlı gittiğinizi hissettirir.
- Ama 80 km ile giderken 60 km’ye indiğinizde size çok yavaş ve çok sıkıcı gelir.
4. hayal güçlerine ve üreticiliklerine zarar verir.
5. Her iki haftada bir, bir kutu oyuncağını saklayarak alternatif oyuncaklar oluşturun.
6. Oyuncak veya diğer şeyleri satın alma alışkanlığınızı azaltın
1. Bir oyuncakçıda ya da başka bir mağazada hoşuna giden şeyle orada oynamasına izin verin ve mağazadan çıkarken o şeyi orada bırakmasını öğretin.
2. Bunu satın alabilir miyiz? diye sorduğunda “Bu mağazadayken bununla oynayabilirsin… buna ihtiyacımız yok… Şimdi bu “ayıcığı” arkadaşlarının yanına koyup ona hoşça kal diyebilirsin” şeklinde cevap verebilirsiniz.
7. Eğer çocuğunuza gelen bir hediye sizin onaylamadığınız bir şey ise onu bir yere bağışlayabilirsiniz.
1. Eğer çocuğunuz bu hediyeyi gördüyse ya da getiren kişiye ayıp olmasını istemiyorsanız çocuğunuz uyuduğunda bu hediyeyi kaldırabilirsiniz.
2. Eğer çocuğunuz ertesi gün hatırlayıp o hediyeyi sorarsa ona “senin çok daha güzel oyuncakların var, onlarla oynayabilirsin” şeklinde cevap verebilirsiniz.
3. Muhabbeti uzatmayın, dikkatini başka bir şeye çekmeye çalışın.
4. Hediyeye ne yaptığınızla ilgili çocuğunuza kesinlikle yalan söylemeyin.
- Çocuğunuza bir arkadaşına hediye etmesi için oyuncaklarının içinden bir tanesini seçmesine izin verin.
- Çocuğunuz hediyeyi arkadaşına verirken, arkadaşına şunu vurgulayın: “Bu Ayşe’nin en sevdiği oyuncaklarından biri. Seni çok sevdiği ve seni mutlu etmek istediği için bunu sana hediye etmek istiyor. ”
- Bir misafirliğe gittiğinizde, EVDE beraber hazırladığınız bir hediyeyi ev sahibine çocuğunuzun sunmasına izin verin.
Çocuklarda Allah bilincini aşılama
- Allah’ın sürekli devam eden yaratışını fark etmelerine yardım edin
- “Suphanallah, saksıda büyüyen küçücük domatesimize bak, rengi kızarmış bile. Allah seni o kadar çok seviyor ki bu lezzetli hediyeyi senin için yaratıyor. Hediyenin tadına bugün bakmak ister misin?”
- “Allah ne kadar muhteşem değil mi Ayşe? Şu karpuzu nasıl yaratmış bakar mısın? Desenli kalın yeşil bir kabuğun altında küçücük sevimli düğmeler ve de içi kıpkırmızı! Ne kadarda sanatkâr…”
- “Bugün parka gitmeyi çok istediğini biliyorum. Hadi Allah’a yağmuru durdurması için dua edelim. Ama eğer durmazsa da (mesela) resim yaparak kek pişirerek evde çok eğlenebiliriz.”
- “ Bugün yağmur yağdığına üzülüyor olabilirsin ama ağaçları çiçekleri de düşünmeliyiz, onlarda bizim gibi susayabilirler ve bunun için yağmura ihtiyaçları var.”
- “Ayşecim şu çiçeği koklar mısın, Suphanallah ne kadar muhteşem kokuyor değil mi?”
- Maşallah, suphanallah, elhamdülillah ve inşallah gibi kelimeleri çocuklara da kullanmalıyız.
- Hasta oldukları zaman “bu ilaç seni iyileştirecek göreceksin” yerine “Allah seni bu ilaçla hemencecik iyileştirecek canım inşallah” şeklinde teselli verin.
- “Annen bugün pek iyi hissetmiyor tatlım, onun için dua edip Allah’tan onu iyileştirmesini isteyelim”.
- “Endişelenme bir tanem, doktora gittik ve sana ilaç verdi, böylece ALLAH seni hemencecik iyileştirecek inşallah”.
- Her gece uyumadan önce çocuğunuzla beraber sesli dua edin…
- İyi geceler gibi anlamsız ifadeler yerine Allah’a emanet ol diyebilirsiniz.
- Onlara ilgilerini çekecek üzerinde büyük renkli çiçekler olan bir seccade, başörtüsü, İslami kitaplar, İslami oyunlar ve oyuncaklar ve renkli Kuran-ı Kerim alabilir ya da yapabilirsiniz.
Masum/ Günahsız Çocuklar Yetiştirmek
- Uygun bulmadığınız içerikli kitapları çocuğunuza satın almayın/okutmayın.
– Mesela: büyü, sihir içeriği olan, kötü karakterler içeren (101 Dalmaçyalı gibi), bir prensin prensesi öptüğü vs. gibi kitaplar…
- Sadece bir “çocuk” için uygun olan MASUM oyuncaklar satın alın.
– Masun olmayan oyuncaklara bir örnek (kız çocukları için): müstehcen görüntüde, göz alıcı renklerle makyaj yapılmış minicik daracık kıyafetler giydirilmiş, kötü kadınlar gibi görünen oyuncak Barbie bebekleri çocuklarınıza almayın. Eğer çocuklarınızın o bebekler gibi görünmesini istemiyorsanız onları oyuncak olarak eline vermeyin.
– Masum olmayan oyuncaklara başka bir örnek ise(Erkek çocuklar için): dövüş yapan veya öldürücü rol içeren oyuncaklar ya da silahlar. Erkek çocuklar için bu tip oyuncaklara alternatifler trenler, kamyonlar, alet takımları gibi oyuncaklar alınabilir.
- MASUM olmayan kıyafetler almayın
– Birçok kız çocuğu kıyafeti, en azını söylemek gerekirse, uygunsuzdur.
– Kabarık mini bir eteğin sevimli olan hiçbir yanı yoktur. Tek amacı seksi gözükmektir.
– 4 yaşındaki bir kız çocuğunun topuklu ayakkabı giymesi hiç de sevimli değildir.
– İsmi ne olursa olsun (dudak cilası vs.) çocuklar asla makyaj yapmamalıdır – yapılmamalıdır.
– Bazı aileler kız çocuklarına oyuncak makyaj malzemesi almasını erken yaşta hevesini almak olarak haklı göstermeye çalışıyorlar:
1- Bir kere çocukların fıtratında içsel olarak gelen, uygunsuz yetişkinler gibi görünmeyi istemek gibi bir sistem yoktur.
2- Fıtratlarında olan güzel olmak / görünmektir fakat toplum/televizyon onlara güzelliğin nasıl olduğunu öğretir.
3- Eğer onlara güzel olmanın ne anlama geldiğini öğretirseniz algıları da ona göre olur: temiz ve düzgün kıyafetler giyinmek, saçlarını taramak, elini yüzünü sabunla yıkamak… gibi.
4- Çocuklara erken yaşlardan itibaren “oyuncak” makyaj malzemesi vermek ve şuh kıyafetler giydirmek onların hevesini almaz, saf naif fıtratlarına zarar verir ve o şekilde giyinmeye alıştırır.
- Erkek ya da kız çocuğunuza ifşa edici kıyafetler giydirmeyin.
– Küçük yaşta utanma duygularını, hayalarını kaybettirir.
– Eğer ergenlikten önce kısa şortlar giymeye alışmış bir erkek çocuğunuz varsa, ertesi gün ergenliğe erdiğinde ona kısa şort giymemesini söylemek anlamsızdır.
– Eğer kızınız kısa elbiseler ve askılı penyeler giymeye alışmışsa ergenlikte kapalı giyinmek istemeyecektir.
– Çok sayıda türeyen süpyancılardan bahsetmeye gerek yok…
Öncelikle Kendiniz İyi Bir Müslüman Olun
- DAİMA yapacağınızı söylediğiniz şeylerde sözünüzde durun.
1- “Boya kalemlerimizi sadece kağıt boyarken kullanıyoruz. Eğer masayı bir daha boyarsan kalemlerini alacağım……. Boya kalemlerini yanlış kullanmayı SEÇMEN çok kötü. Boya kalemlerini senden almak zorundayım çünkü SEN kötü bir SEÇİM yaptın. ”
2- Eğer bir şeyi söyler ve uygulamazsanız, çocuğunuza söylediğiniz şeyi aslında kastetmediğinizi öğretirsiniz = yani sizin söylediklerinizi ciddiye almak zorunda olmadığını zanneder.
- “Söz veriyorum İnşallah” deyin ve sözünüzü TUTUN
1- Eğer buna sadık kalırsanız size güvenirler.
2- Onlara sürekli sizin söz tuttuğunuzu hatırlatın.
- “Gördün mü, söz verdim ve elhamdülillah sözümü yerine getirebiliyorum şimdi…”
3- Böylece onlara “oyun hamurunla oynaman bittiğinde etrafı temizlemeye söz veriyor musun?” diye sorduğunuzda bunun ciddi olduğunu ve söz verdiği şeyi yerine getirmesi gerektiğini anlayabilir.
- ASLA çocuğunuza yalan söylemeyin.
1- ‘küçük yada beyaz yalan’ diye bir şey yoktur.
2- Ibn-i Amir’den rivayet edilen bir hadise göre: “Annem beni bir kere Peygamber (sav) evimizdeyken yanına çağırdı ve ‘buraya gelirsen sana bir şey vereceğim’ dedi. Bundan sonra Peygamber (sav) anneme: ‘Ona ne vermek istedin?’ diye sordu. Annemde ‘hurma’ diye cevap verdi. Daha sonra Peygamber (sav) ‘eğer ona bir şey vermeseydin yalan söylemiş sayılacaktın’ dedi”.
3- Eğer söyleyeceğiniz doğru karşısında mutsuz olup ağlayacak bile olsa ona doğruyu söylemek ZORUNDASINIZ.
4- Ağlayıp haykırmaları azaltmanın bir yolu dikkatini dağıtmaya çalışmaktır.
5- Mesela: dışarıda arabanızdasınız ve vakit geç ve yemek saati olduğu için evinize doğru yöneldiniz. Çocuğunuz size nereye gittiğinizi sordu. Biliyorsunuz ki eve gittiğinizi söylerseniz çocuğunuz ağlamaya başlayacak. Bu durumda şöyle diyebilirsiniz: “şimdi karnımız acıktı ve güzel bir yemek yiyeceğiz” veya “bütün gün koştuk ve oynadık, biraz dinlenmeye ne dersin?” veya “Caillou’nun bir bölümünü izlemek ister misin?” (ve tabii ki dürüst olup izlemelerine izin vermelisiniz)
- “Selamunaleykum amca/teyze” demelerine müsaade edin.
- Büyüklerine isimle hitap etmemek onlara büyüklere karşı saygılı olmayı öğretir.
- Onları insanların önünde utandırmayın
- “Teyzene selam verdin mi bakayım?”
- Onun yerine çocuğunuza yumuşak bir dokunuş veya bakışla “selamünaleyküm teyze” şeklinde siz selam verin. Böylelikle verilen mesajı anlar ve davranışı kaydeder.
- Çocuğunuz hakkında DEDİKODU yapmayın.
- Dedikodu yapmak başkalarının saygısını ve öz saygıyı kaybettirecek en kötü şeydir (yani yasaklanmış/haramdır).
- “başkalarının sana yapmasını istediğin şeyi sende onlara yap”
- Başkalarıyla çocuğunuz hakkında yanınızda değilmiş gibi konuşmak (özellikle olumsuz şeyleri) çok alçaltıcı onur kırıcı bir şeydir.
- Bu şekilde davranmak onlara bunun doğru olduğunu öğretir (dedikodu örneğindeki gibi): Annemde yapıyor…
- Çocuğunuza sevgiyi ve vermeyi öğretin.
- “Seni seviyorum ve seni mutlu etmek istiyorum – bu yüzden sana en sevdiğin yemeği pişirdim, sana çok güzel bir elma getirdim,…. gibi”
- “Gördün mü anneni çok seviyoruz ve onu mutlu etmek istiyoruz. Ona sürpriz yapıp mutlu edelim mi ne dersin?”
- “Bu harika bir fikir Ayşe, maşallah sana!” deyin.
- “Vay be aferin” türü tepkiler yerine Maşallah kullanın.
- Çocuklarla konuşurken bile inşallah kullanın.
- “Herhangi bir şey için, Allah’ın dilemesi dışında: “Ben yarın onu yapacağım” deme. Unuttuğun zaman Rabbini an ve şöyle de: “Umulur ki, Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir.” Kehf Suresi 23. Ayet.
- Gerçekte yapamayacağınız bir şey için inşallah kelimesini kullanıp onu suiistimal etmeyin.
Ramazan ayı ve Bayramlar
- RAMAZAN:
- Oruç tutanlara yardım ve ikram etmelerine fırsat verin.
- “Bugün annen oruç tuttuğu için biraz yorgun, biraz sessiz olup anneyi dinlendirmeye ne dersin?”
- “Bugün baban oruç tutuyor. Ona sürpriz bir iftar yemeği hazırlamaya ne dersin?”
- Çocuklara iftar sofrasını hazırlamaya yardım etmeleri için fırsat tanıyın.
- Bayram günlerini büyük bir kutlamaya dönüştürebilirsiniz.
- Bir hafta önceden hazırlanmaya başlayın ki bir günlük bir kutlamadan daha fazlasını hissetsin.
- Sağlıklı yiyecekler için çocuğunuzla birlikte alışverişe gidebilirsiniz.
- Çocuğunuzla birlikte sevdiklerinize özel hediyeler HAZIRLAYIN (satın almayın)
- Evinizi arapça harfler yada islami resimlerle süsleyebilirsiniz. Yine çocuğunuzla birlikte…
- Çocuğunuzla birlikte hilal şeklinde kurabiyeler pişirip süsleyebilirsiniz.
- Bu özel günü YENİ kıyafetler oyuncaklar vs. alabileceğiniz nadir birkaç günden biri haline getirebilirsiniz.
Televizyon ve Çizgi Filmler
- Evde televizyon bulundurmayın. Evde tv olduğu takdirde:
- Neyi ne kadar izleyeceği konusunda çocuğunuzla sürekli bir tartışma halinde olacaksınızdır.
- Stresli ve meşgul iken çocuğunuzu “başınızdan savmak için” televizyon başına oturtacaksınızdır.
- TV’de olan şeylerin %99’u çocukların zihnini ve ruhunu zehirleyecek düzeydedir.
- Bilgisayardan sizin onaylayacağınız programları izlemesine müsaade edebilirsiniz.
- Çocuğunuz için (okul ödevlerinde gerçekten ihtiyaç duyuncaya kadar) bir laptop-bilgisayar satın almayın.
- Tek başlarına odadayken internette gezinmelerine müsaade etmeyin.
- Çocuklarınıza ASLA HİÇBİR video oyunu satın almayın.
- Video oyunları çocukların zihnine bedenine ve ruhuna zarar veren bir bağımlılıktır.
- Çocukların dışarıda koşup oynamaya ihtiyaçları vardır. Video Oyunları başında saatlerini harcamaya DEĞİL.
- Çizgi filmler konusunda fazlasıyla seçici olun.
- Disney filmleri – çizgi filmleri birçok zehirle doludur:
- Sihir / Büyü (Büyü ile ilgili KONUŞMAK bile haramdır.)
- Yakışıklı bir prens tarafından öpülmekten başka dertleri olmayan Prensesler.
- Şiddet ve kötü insanların büyüyle iyi insanları etkilemeye çalışmaları
- Disneyin hiçbir hikâyesi, karakteri, davranışı, giyinme tarzı vs. İslami değildir.
- Nickelodeon ve diğer yabancı çizgi film kanalları ilk/orta okul çağındaki çocukların sokak kadını/erkeği gibi giyinip birbirleriyle çıkmalarından başka bir şey göstermez.
- Bazı iyi çizgi film tavsiyeleri: Caillou veya online İslami çizgi filmler…
- Disney filmleri – çizgi filmleri birçok zehirle doludur:
Sevdiği Arkadaşları ve BİZİM AİLEMİZ Karşılaştırması
- “BİZİM AİLEMİZ” kavramını tekrar edin.
- Çocuklar sürekli kendi arkadaşlarının yapabildiği şeyleri kendilerinin neden yapamadığını sorarlar.
- Çocuk: “Ama Leyla’nın annesi ona hep video oyunu oynamasına ve jelibon yemesine izin veriyor… gibi”
- Anne: “O ONLARIN ailesi. Bu BİZİM AİLEMİZ. Biz bazı şeyleri kendimizce yaparız.”
- Baba: “Ben Leyla’nın babası değilim. Leyla için neyin iyi olduğuna ben karar veremem. Ben SENİN babanım. SENİN için en iyi olanı seçmek zorundayım.”
- Kendi kurallarınızın üstünde dururken diğer çocukları/anne babalarını tenkit etmemeye dikkat edin.
- Başka insanlarla ilgili yargılayıcı olmak çok yanlıştır.
- Fakat bu başkalarının her söylediğini ve yaptığını onaylamamız anlamına gelmez.
- Yanlış yapılan davranışı YAPAN KİŞİYİ ayırt ederek gösterebiliriz.
- Diyelim ki kızınıza Leylada olan bir video oyununu neden satın alamayacağını açıklamak zorundasınız:
- Asla Leyla’nın veya annesinin hata yaptığını belirtmeyin.
- Deyin ki: Video oyunları çocuklara/bize göre değildir.
- Buradaki önemli nokta: Biz Leyla’yı ve annesini seviyoruz fakat video oyunlarını sevmiyoruz.
- VEYA Ömer’i yalan söylemesine rağmen seviyoruz ama yalan söyleme eylemini sevmiyoruz.
- Eğer insanları yargılarsanız çocuğunuzda aynısını yapacak, hatta yüzlerine karşı söylemekten geri durmayacaktır.
- Çocuklar sürekli kendi arkadaşlarının yapabildiği şeyleri kendilerinin neden yapamadığını sorarlar.
- Kendi ailenize ait söylemler bulun ve bunları yerleşene kadar sık sık tekrar edin.
- İhtiyacımız yok.
- İSTEKLER ve İHTİYAÇLAR arasındaki farkı ayırt edin.
- İHTİYACIN olan her şeyi alıyoruz fakat İSTEDİĞİN her şeyi alamayız.
- Sadece sağlıklı yiyecekler yiyebiliriz.
- Çünkü bedenimiz bize yaratıcıdan bir hediye/emanet ve ona iyi bakmak zorundayız.
- Bu sağlıksız, seni hasta edebilir. (Uzun vadede doğru olan bir durum)
- İhtiyacımız yok.
- Çocuğunuzu iyi olmayan şeylerden ve insanlardan uzak tutmaya çalışın.
- Çocuklar Allah’tan bize en değerli, en narin ve en saf hediyeler.
- Onlar bize Allah’ın emaneti.
- Allah’ın bize emanet ettiklerini elimizden gelen en iyi şekilde muhafaza etmekle sorumluyuz.
- Onların ruhlarını, zihinlerini ve bedenlerini saflığı bozan her türlü şeyden korumaya çalışmalıyız.
- Onların ruhlarını, zihinlerini ve bedenlerini sadece en iyi en asil saf ve imanlı kişilere, fikirlere, olaylara gösterebiliriz.
- Başkalarının sizin anne-babalığınızla ilgili yaptığı yorumlarla ilgilenmeyin.
- Günümüz dünyasında NORMAL sayılan şeyler ilahi kitaplara (Kuran, İncil, Tevrat) göre anormal sayılan şeylerdir.
- Bütün değerler ters düz olmuş durumda.
- Çok çalışan bir öğrenci inek olarak alay edilmekte,
- Bütün gece ayakta kalıp vücudunu zehirlemek havalı (cool) olarak görülmekte,
- İş arkadaşını ezip makam edinme çalışkanlık olarak görülmekte,
- İş arkadaşının dedikodusunu yapmak sosyallik sayılmakta,
- Vücudunu gösterecek kıyafetler giyinme şıklık olarak tanımlanmakta,
- Çocuğuna ezilmemesi için ezmeyi öğretmek sorumlu anne babalık olarak görülmekte…
- Çocuğunu uygun ve doğru ahlaki kurallara göre yetiştirmeye çalışan anne babalar ANORMAL olarak görülmekte.
- Bugünün hayat standartlarında “asosyal” olmak daha arzulanan bir durumdur.
- Ayrıca dışarıda seninle aynı fikri paylaşabilecek ve sosyalleşebileceğin bir çok insan vardır.
- Seninle aynı ebeveynlik hassasiyetlerini paylaşan sadece bir aile bile sosyalleşmek için yeterli olacaktır.
- Çocuklarının terbiyesine dikkat etmeyen ailelerle birlikte vakit geçirmemeye çalışın.
- Mesela şu şekildeki ortamlardaki aktivitelerden sakınmanızı öneririm:
- Çocuklarının ihtiyaçlarını muhabbetleri bölünecek diye görmezden gelen ebeveynlerin bulunduğu,
- Çocukları o ortamda yokmuşçasına davranan ebeveynlerin bulunduğu,
- Çocuklarının dedikodularını yapan ebeveynlerin bulunduğu
- Yiyecekler, ortam ve programlanma saati çocuk dostu olmayan aktivitelerden
- Çocuklar sünger gibidir, süzmeden her şeyi içlerine çekerler
- Ebeveynlerin görevi çocuklarına kötüyü dışarıda tutacak, iyiyi içeriye alacak, doğru işleyen ve iyi ayarlanmış bir filtre yapılandırmasına yardım etmektir.
- Çocuğunuzun filtresi yerine oturana kadar sizin göreviniz kötü şeylerin içeri girmemesini sağlamaktır.
- Bu da kötü etkilerin (kötü arkadaş, kötü medya, kötü ortamlar gibi…) en aza indirilmeye çalışılması demektir.
- Mesela şu şekildeki ortamlardaki aktivitelerden sakınmanızı öneririm:
Genel Kurallar
- Günlük ev işlerinde sorumluluk almaya çocuklarınızı teşvik edin.
- Günün sonunda odasını temizleyip düzenleme
- Masayı kurmaya yardım etme
- Arabadan eve hafif olan poşetleri taşıma
- Yemek pişeceği zaman patatesleri yıkama
- Yemeği hazırlama eğlencesinde yer aldıkları zaman çok daha iyi yemek yiyorlar!
- Çiçekleri sulama
- PAYLAŞMAK kelimesini kullanmayın: çok soyut bir ifade
- Deyin ki “Sırayla oynuyoruz: Şimdi o oyuncakla Leyla oynuyor. 2 dakika sonrada Ayşe oynayacak. Sonra tekrar Leyla’nın sırası olacak”
- Onlara dönüşümlü oynayamazlar ve kavga etmeye devam ederlerse oyuncağı kaldıracağınızı söyleyin.
- Dönüşümlü oynayamaz ve kavga etmeye devam ederlerse oyuncağı kaldırın.
NOT: Yukarıda yazılanların hiç birisini çocuğunuz karşı koyuyorsa yapması için diretmeyin, zorlamayın. Fakat inşallah bunları o daha bebekken yapmaya başlar ve kararlı bir şekilde yapmaya devam ederseniz inşallah onlarda bu şekilde yapmak ve davranmak isteyeceklerdir.
KUTSAL (MANEVİ) EBEVEYNLİK
- Çocuklarınız düştüğü zaman:
- Haydi Ya Şafi Ya Allah diyelim…
- Allah seni iyileştirecek inşallah.
- Bunu yapmadan önce dikkatli olmayı öğrendik…
- Kuşlar şakıdığı zaman:
- Kuşlar Allah’ı zikrediyorlar, maşallah!
- Bir hediye aldıkları zaman:
- Elhamdulillah, Allah seni çok seviyor…
- Arkadaşın bu hediyeyi vererek seni mutlu etti, elhamdulillah.
- Sende arkadaşlarına hediye vererek onları mutlu edebilirsin inşallah.
- Birinin gelmesini beklerken:
- İnşallah en kısa zamanda gelecek.
- Hapşırdığımız zaman:
- Sağlığımız için elhamdulillah…
- Kuran eğitimi/ Dini eğitim alacağı zaman:
- Şu anda alışverişe gidemeyiz çünkü sen şimdi Allah’ı öğreneceksin inşallah!
- Eğer Kuran eğitimini diğer aktivitelerimiz için kolayca iptal eder, ertelersek, çocuğumuzda onun birincil önemde olmadığını hemen zihnine kaydedecektir…
- Şu anda alışverişe gidemeyiz çünkü sen şimdi Allah’ı öğreneceksin inşallah!
- Hasta olduğu zaman:
- İnşallah, Allah seni hemencecik iyileştirecek.
- Haydi beraber dua edelim, Allah’ım lütfen beni iyileştir…
- Eğer “Allah neden hastalık verir?” diye sorarsa: ?
- Allah sağlığımızın değerini anlamamız, sağlıklı olduğumuzda daha mutlu olmamız ve bize sağlığımızı verdiği için ona şükretmemiz için hastalık verir.
- Eğer “Allah neden hastalık verir?” diye sorarsa: ?
- Neden itaat etmesi, söz dinlemesi gerektiğini sorduğunda:
- Allah seni çok seviyor. Senin için her zaman en iyisini istiyor. Senin mutlu olmanı istiyor.
- Allah seni bize emanet etti, seni mutlu etmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
- Allah’a itaat etmek, emrettiklerini yapmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz çünkü bizi mutlu edende bu!
- Bir hata yaptığınızda (ona veya başka birine bağırdığınızda, verdiğiniz sözü tutmadığınızda vs…):
- Bu hatayı yaptığım için çok üzgünüm, özür dilerim.
- İnşallah her zaman doğru şekilde davranabilmem için Allah’a dua edeceğim.
- Anne-babalar tartıştığı zaman:
- Birbirimize kötü davrandığımız için özür dileriz. Bu çok yanlış.
- Bizim yaptığımız şeyleri başkalarının neden yapmadığını sorduğu zaman (mesela açık seçik giyinmek):
- Allah’ın bizi çok sevdiğini ve emrettiği şeylerin bizi çok mutlu ettiğini ya bilmiyorlar ya da unutuyorlar.
- Karanlıktan ya da fırtınadan korktuğu zaman:
- Allah seni her zaman korusun.
- Haydi, dua edelim: Allah’ım lütfen beni koru. Seni çok seviyorum.
- Bir şeyi yapmayı unuttuğunuz zaman:
- Bak unuttum. Allah’ım lütfen şunları şunları yapmayı bana unutturma…
- Arkadaşıyla ilgili kötü bir şey söylediği zaman:
- Ayşe onunla ilgili bu söylediğini duysaydı çok üzülürdü.
- Bu yüzden bana sadece Ayşe’nin yaptığı güzel şeyleri söyle.
- Eğer Ayşe kötü bir şey yaparsa bunu onun kulağına sessizce eğilip fısılda: Lütfen böyle davranma, kalbimi çok kırıyorsun ve bu güzel bir şey değil. Seni seviyorum.
- İyi bir davranış yaptığı zaman:
- Maşallah!!! Arkadaşına yardım etmişsin. Ne kadar güzel…
- Gördün mü, güzel şeyler yaptığın zaman çok mutlu oluyorsun.
- Bu yüzden Allah bize iyi davranmamızı emrediyor, söylüyor…
Yazan: Dr. Eren Tatari
Ceviren: Esma Kaan Yildiz