Evlilikte Imani Cozumler

1- Meleklerle beraber yaşamayı öğrenmek için Risalelerdeki melek bahislerini (15. ve 29. Söz gibi) kendimiz için okuyup anlamaya ÇALIŞMAK.
2- Kesinlikle aile içi ilişkilerde, samimiyetten kaynaklanan “yakınlık” nedeniyle, karşımızdakinin iyiliği için her aklımıza geleni, her olması gerekeni BEKLEMEMEK.
3- Karşımızdakinin iyiliği için onda en ideal davranışı görmediğimizde “ideale” ulaşması için “yardımcı (!)” olmaya KALKMAMAK.
4- Çok güvenmekten dolayı “dus kirikligina” ugramamak.
5- Ciddiyetle, “İhlas Risalesini” bizzat kendimiz için düşünerek, hazmederek okumak. Başkalarıyla birlikte değil!
6- Uhuvvet Risalesini de öyle, bizzat kendim için, kendi başıma, kimseyle beraber değilken okumak.
7- Bilinenin tekrarı gibi olacak ama: “Vazifeni yap, Vazife-i İlahiyye’ye karışma” düsturunu daima kendimize hatırlatmak.Başkasına kesinlikle hatırlatmaya kalkmamak. Bu hali en yakınlarımızla olan ilişkilerimizde yaşamak.
8- Bize göre, “düzeltilmesi” gereken bir durum göründüğünde, hemen “Ben düzeltici değilim” demek. İnsanları “din icin, iman icin, din hizmetinin menfaati” için düzeltmeye kalkmamak.
9- En yakınlarımızla imtihan olduğumuzu unutmamak.Uzaktakilerin affedilmesi gerektiğini anlamak çok kolaydır, özür dilemek çok kolaydır. Esas olan en yakınlarımızı affetmek ve en yakınlarımızdan özür dilemek. En yakınlarımızın hatalarını gördüğümüzde şu ayeti hatırlamak ve bunu kendimize düstur edinmek:
وَإِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا (Kur’an, 25:72)
En yakınlarımızda yanlış, boş iş, yersiz davranış, bize göre ideal olmayan hal gördüğümüzde görmemezlikten gelerek geçmek…
Ben bu ayetin çok önemli olduğunu ve Nursi’nin hayatının sonlarında en çok referans verdiği ayetlerden biri olduğunu anlıyorum. Bu ayet “mukemmelliyetcilik” in haram olduğunu söylüyor, diye anlıyorum.
10- قُلْ مَا سَأَلْتُكُم مِّنْ أَجْرٍ فَهُوَ لَكُمْ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَى اللَّهِ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍشَهِيدٌ (Kur’an 34:47)
“De ki: “Ben sizden bir ücret istemişsem, artık o sizin olsun. Benim ecrim (ücretim), yalnızca Allah’a aittir. O, her şeye şahit olandır.”
Bu ayetindeki “Ecir/Ücret” demek bizim için “başarı” demektir.Başarı (bizim açımızdan) Allah’ın bizim omzumuza koyduğu hakikati taşımaktan ibarettir.
Taşıdığım anda bana düşeni yaptım demektir. Yanımdakilerin “hataları” (bana göre olan ve benim kesin hata olduğundan emin olduğum haller, iman hizmetine getirdiği zararlar) beni ilgilendirmez. İlgilendirdiği anda ben “sahiplik” iddia ediyorum demektir. Sahiplik iddia etmek ücret istemektir.
Okunacak duaların en güzeli “Fatiha Suresi”. Oradaki herbir ayetin üzerinde derinlemesine tefekkür edip, kendimize ders çıkartmalıyız. Elbette diğer “Felak ve Nas Sureleri”ni de çalışıp düsturlar çıkarmak çok güzeldir.
“Siratallazine en’amte aleyhim” dikkat edilmesi gereken bir ayet. “Ve min şerri hasidin iza hased” ayetinin bize bakan yönünü açıklıyor. Her nimetin “Allah’tan, bana verilip verilmemesi hiç de önemli değil, biz buraya Nimet Vereni tanımaya geldik” o kadar…
“Min şerri ma halak” da çok ilginç, “ne ki bana şer göründü, onun yaratıcısının “Sabah aydınlığını yaratan Allah olduğunu hatırla ve Ona sığın” diyor.