Allah’i Seven Cocuklar

Korkutma cok derin yaralar acabilir. Karsiliksiz sevgiye (=sefkat) dayanan bir metodun cocugun yaratici kavramini daha iyi anlamasina yardimci olur. “Cocugunuzu sevin” gibi nebevi ogutlerin sadece cocugun psikolojisi acisindan degil, yaraticiyi tanimasi acisindan da cok onemlidir. Tabii ki bazen cezalar olabilir, ama cezalarin sevgiyle iliskisi tamamen kopartilmali. Cocuk bilmeli ki ebeveynim beni karsiliksiz sevse de, bazen kendi yaptigim yanlislarin sonuclarina katlaniyorum. Yani ceza bir sinirlenme ve basindan savma araci olarak degil, bir yanlis tercihin sonucu olarak sunulmali. Cennet rahmeten, cehennem de adaleten verilir kaidesini aynen egitimde uygulamamiz lazim.
Peki bunun yaraticiyla ne ilgisi var? Cocuk icin en guzel ilahi rahmet tecellisi anne ve babadir. Onlarla tanir Rabbini oncelikli olarak. Onlarin verecekleri tepkilere gore hayatindaki her sey sekillenebilir. Eger sevgi dolu rahmet tecellisinin oldugu bir ortamda buyurse, kainata bakarken ayni renklerle ve anlayisla bakar… Tabi tercih hakki kullanabilen biri oldugu icin, cocuk farkli bakmayi da tercih edebilir. Bu da yas ilerledikce ve tercih edebilen bir mahluk oldugunu farkettikce daha cok gozukur. Ancak onemli olan bu ortamin saglanabilmesidir, bu duanin ebeveyn tarafindan surekli yapilmasidir.
Eger sevgi bir esas olarak cocugun kalbinde yer etmisse, o zaman Rabbi Erhamur-rahimin olarak tanimasi fitri bir sonuc olarak ortaya cikar. Bu noktada cocugun kisilestirme gibi dusuncelerini duzeltmekten cok, surekli rahmet boyutlu kainata vurgu yapilabilir. Cocugun agaci, karincayi, ayi, gunesi sevmesi ve onlarla diyalogu ve icice buyumesi onun esyanin melekuti boyutuyla iliskilendirir ve bu da Esma-i ilahiye ile kuru degil duygusal bir bag kurmasina olanak saglar. O zaman issiz bir dunya yerine sicak ve her yeri senlik dolu bir dunyada yasadigini hisseder. Rabbinin rahmet tecellilerini kalbinde hissedebilir. Yani cocugun hayal dunyasini kainattaki esyalarin melekutiyetine vurgu yaparak doldurabiliriz. Zaten cocuk buna fitraten meyillidir. Dolayisiyla meleklerle icice buyumus olur cocuklar…
Allah’i cocuklara tanitirken basta guc ve kuvvet uzerine vurgu yapmak problem dogurabilir. Bismillahirahmanirahim ile kendini surekli rahmet ile tanitan yaraticinin oncelikli olarak kuvvetle tanimlanmasi problemli diye dusunuyorum, ozellikle cocuklarin kafasinda…
Cizgi filmlerin cocuklarimizin ic dunyasini nasil bozdugunu burda tekrar dusunelim. Maalesef saf ve temiz zihinler, kainat, hayvanlar, cicekler, ve boceklerle dogrudan degil de cizgi filmler araciligi ile tanisinca farkli bir dunya algisi olusabiliyor (ozellikle siddet iceren cizgi filmler). Guclunun hep yendigi ve istediginin oldugu fantastik dunyalar… O zaman rahmet deyince cocuk cizgi filmlerde gordugu tabloda bunu gormedigi icin kafasinda ve kalbinde birsey olusmayabiliyor. Bekledigi bir He-Man cunku… Su cok onemli ki cocuk hangisi gercek hangisi, cizgi film ayirt edemeyebilir, dolayisiyla kafasi ve kalbi sasirabilir, o yuzden secici olmak gerekiyor.
Ozellikle bu cagda cocuk yetistirmek cok zor (belki her zaman oyleydi). Bu noktada su Hadisi hatirlayalim: “Her cocuk fitrat uzerine dogar, sonra anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.” Allah cocuklarimizin fitratini bozmayanlardan eylesin…